Son dönemlerde dünya genelinde internet kullanımında keskin bir yükselme meydana gelmiş ve bu yükseliş halen sürmektedir. İnsanlar açısından internet, modern bilimin sunduğu bir nimettir. Birleşmiş Milletler Nüfus Birimi verileri dikkate alınarak hazırlanan 2019 yılı İnternet Dünyası İstatistikleri ’ne göre dünya nüfusunun %56,8’inin, Türkiye’deki nüfusun ise yaklaşık olarak %68,4’ünün internet kullanıcısı olduğu anlaşılmaktadır.

İnternet kullanmanın dünyadaki diğer insanlarla hızlı ve kolay bir şekilde iletişim kurmak ve bilgiye erişim gibi farklı avantajlar sağlamasına ek olarak kontrolsüz kullanımın da psikolojik, fiziksel ve sosyal bakımdan bir takım negatif neticelere neden olduğu bilinmektedir. İnternet bağımlılığı da söz konusu negatif neticelerden birisidir. İnternet bağımlılığı; genel manada internetin aşırı kullanım isteğinin önünde durulamaması, internet olmadan geçirilen zamanın önemsizleşmesi, internet olmadığında saldırganlık, sinirlilik halinin hâkim olması ve bireyin sosyal, iş ve aile yaşamının zamanla bozulması olarak ifade edilmektedir. 

İnternet ve bilgisayar bağlantılarında yaşanan hızlı büyüme, genç kuşakta internet bağımlılığı, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde, her geçen gün artarak daha ciddi bir soruna dönüşmektedir. Ülkemizde internet bağımlılığı noktasında en fazla riske sahip olan grup teknolojiyle büyümüş ve teknolojiyi daha çok daha etkili kullanan gençler ve çocuklardır. 

İnternet bağımlılığı belirtileri, madde kullanım bozukluklarında görülen sorunlar haricinde, potansiyel olarak geniş bir psikopatolojiye eşlik eder. Bu sorunun dikkat eksikliği, sosyal fobi, majör depresyon ve hiperaktivite bozukluğu ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle sosyal fobisi olanlarda, çoğunlukla günlük ihtiyaçlar giderilirken sosyal ortamlara dahil olmak yerine kendilerini daha rahat hissedecekleri internetten işlerini halletmeyi çok daha düşük riskli bir seçenek olarak kabul ettiklerinden dolayı internet kullanımının fazla olduğu ifade edilmektedir. Kişinin toplumsal alanlarda rezil veya mahcup olacağı ve diğerleri tarafından yargılanacağına ilişkin kaygısını taşıdığı ve bahsedilen konuda açık olarak devamlı korku yaşadığı ve söz konusu ortamlardan mümkün olduğu kadar kaçındığı türden bir anksiyete bozukluğu, sosyal fobi olarak ifade edilir. 

İnternet, bireyin toplumdan yalıtılması, toplumsal ilişkilerde zayıflaması ve yalnızlık hissi gibi durumlara neden olur. Dolayısıyla uygunsuz internet kullanımı bağımlılığa neden olur ve yaşamı negatif olarak etkiler. Bahsedilen negatif durum, kişilerin sosyal alanlara dahil olmasını ve kişilerarası etkileşim kurmasını engeller ve yaşam doyumlarını geriletir. Kişinin mevcut, gelecek ve geçmişteki yaşamına dair düşünceleri, yaşam doyumudur. Kişinin yaşamına ilişkin memnuniyetiyle ilgilidir. Yaşam doyumu, insanların yaşamlarını ve ilgili bütün boyutlarını kapsar. 

Dr. Ivan Goldberg tarafından 1996 yılında gönderilen bir elektronik posta ile “internet bağımlılığı” kavramı ilk defa uluslararası literatüre girmiştir. Bu kavram, dilimizde de aynı şekilde isimlendirilmiştir. İlk defa “internet addiction” şeklinde uluslararası literatürde yer almıştır. 

İnternet bağımlılığı genellikle, internet başında uzun zaman geçirme olarak ifade edilir. İnternette çok fazla zaman geçirme, internet bağımlılığının en fazla kullanılan tanımıdır. İnternet kullanımının bu şekilde bir bağımlılık olarak kabul edilmesindeki temel unsur, kişinin internette çok fazla zaman harcamasıdır. Bu alandaki araştırmalar, bağımlı internet kullanıcılarının bağımlı olmayanlara göre internete daha fazla girdikleri ve zaman fazla zaman geçirdiklerini ortaya koymaktadır. Young (1999), her ne kadar internette geçirilen sürenin tek başına internet bağımlılığını tanımlamada belirleyici olmayacağını ifade etse de bu tür bireylerin tek bir oturumda 20 saatten fazla internette kaldıklarını ve haftada 40-50 saat gibi uzun bir süreyi internette harcadıklarını belirtmektedir. Bu tür kişilerde çoğunlukla gece vakti internette zaman geçirmeye bağlı olarak okul veya iş için kalkmakta zorlanmadan kaynaklanan uyku bozuklukları da görülebilmektedir.  

İnternet bağımlılığı; kişinin kendisi, duygusal alanı ve mali durumuna dair olumsuz sonuçlar oluşturacak seviyede aile, iş ve sosyal yaşamında ciddi problemler yaşayana kadar sürekli olarak internette zaman geçirmesidir. 

Patolojik internet kullanımı, internet bağımlılığı ve aşırı internet kullanımı kavramları birbiri yerine kullanılabilmekte olup, bunlar; internetin normale göre fazla kullanılması, internette geçirilen sürenin önemsiz görülmesi, internetin olmaması durumunda negatif duygular oluşması, kullanma isteğinin durdurulamaması ve aile, iş ve sosyal yaşam alanlarında problemlere neden olmasıyla süregiden klinik tabanlı rahatsızlık olarak ifade edilirler. 

İnternet Bağımlılığının Belirtileri  

İnternette uzun süre zaman geçirme davranışı göstermeye başlayan bireylerde, uyku sorunu yaşanması, internete erişmediğinde huzursuzluk ve kaygı hali yaşama, aile, sosyal ve iş fonksiyonlarında bozulma gibi internet bağımlılığı semptomlarının görülebileceği belirtilmektedir. 

Griffiths (1999) tarafından internet bağımlılığı semptomları şu şekilde belirtilmiştir: 

İnternet bağımlılığı belirtilerinin görülmesinden daha çok, kişinin psikososyal fonksiyonlarında problem olup olmasının önemli olduğu belirtilmektedir. Söz konusu belirtilere karşın kişinin farklı yaşam alanlarında herhangi bir problem yoksa bahse konu kişiye “bağımlı” demek doğru olmayacaktır.