Hayat malum zaman hepimize zor olabilmekte.. Hele büyük şehirlerde yaşanılıyorsa bu sorunlar daha da artabiliyor. Yaşanılan stres,trafik,çevre kirliliği v.s enerjimizi düşürebiliyor. Bunun yanında hayat birçok güzelliği de içinde barındırıyor. Çevrenin bize aşıladığı ya da çocukluktan kalma olumsuz yaşantılar ne yazık ki  bu güzellikleri görmemizi engelleyip bizleri kör edebiliyor. Bir bebeğin gülümsemesi,bir kuş cıvıltısı ruhumuzun derinliklerine inip bizi mutlu edebiliyor aslında.. Çok büyük hırslar peşinde olup yaşadığı stres yüzünden midesi harap olmuş,kuru ekmekten başka bir şey yiyemeyen insanlara günlük hayatta sıkça rastlıyoruz.

Daha güzel bir bakış açısı kazanmak için öncellikle sahip olduğumuz şeylerin kıymetini kaybetmeden bilmeliyiz. Şükretmenin büyülü etkisi bolluk bilincini bizlere kazandırıyor. Şükrettiğimiz zaman frekansımızı ‘’teşekkür ederim Tanrım, bu çok güzel tekrar ver’’ olarak ayarlamış oluyoruz.

İnsanları eleştirmek ve yargılamak da hepimizin zaman zaman yaptığı bir durum olabiliyor. Unutmamalıyız ki herkes birbirinin aynası ve kendisini yansıtmakta.. İnsanlar birbirlerinin kusurlarını araştırıp kınayacağına kendi kusurlarına bakıp onları kendilerini geliştirecek şekilde kullanmalıdırlar.

Güzel Bir Pencereden Bakabilmek İçin

Hayat malum zaman hepimize zor olabilmekte.. Hele büyük şehirlerde yaşanılıyorsa bu sorunlar daha da artabiliyor. Yaşanılan stres,trafik,çevre kirliliği v.s enerjimizi düşürebiliyor. Bunun yanında hayat birçok güzelliği de içinde barındırıyor. Çevrenin bize aşıladığı ya da çocukluktan kalma olumsuz yaşantılar ne yazık ki  bu güzellikleri görmemizi engelleyip bizleri kör edebiliyor. Bir bebeğin gülümsemesi,bir kuş cıvıltısı ruhumuzun derinliklerine inip bizi mutlu edebiliyor aslında.. Çok büyük hırslar peşinde olup yaşadığı stres yüzünden midesi harap olmuş,kuru ekmekten başka bir şey yiyemeyen insanlara günlük hayatta sıkça rastlıyoruz.

Daha güzel bir bakış açısı kazanmak için öncellikle sahip olduğumuz şeylerin kıymetini kaybetmeden bilmeliyiz. Şükretmenin büyülü etkisi bolluk bilincini bizlere kazandırıyor. Şükrettiğimiz zaman frekansımızı ‘’teşekkür ederim Tanrım, bu çok güzel tekrar ver’’ olarak ayarlamış oluyoruz.

İnsanları eleştirmek ve yargılamak da hepimizin zaman zaman yaptığı bir durum olabiliyor. Unutmamalıyız ki herkes birbirinin aynası ve kendisini yansıtmakta.. İnsanlar birbirlerinin kusurlarını araştırıp kınayacağına kendi kusurlarına bakıp onları kendilerini geliştirecek şekilde kullanmalıdırlar.

Gelişim sürecinde yapmamız gerekenler arasında bir kağıda bugüne kadar istediğimiz ama olacağına inanmadığımız için kendimizi sınırlandırdığımız isteklerimizi yazmak olabilir. Böylelikle sınırlı düşüncelerden kendimizi kurtarıp özgürleşmiş oluyoruz. Bilinçaltımız, konuştuklarımızı ve düşündüklerimizi gerçek olmasa bile gerçek olarak algılayıp kaydediyor. Bunun sonucunda herkes inandığı şeylere dönüşüyor.’’Ben bunu yapamam ,yeterince iyi değilim.’’ gibi düşünceler var olan potansiyelimizin açığa çıkmasına engel oluyor. Bu yüzden izlediğimiz filmden,dinlediğimiz müziğe kadar seçtiğimiz her şeye tekrardan bir göz atalım.Gerçekten daha mutlu bir hayatı yaşamak istiyorsanız içinde isyan ve negatif duygular barındıran şeylerden uzak durmalısınız. Kendinizi sevin,değer verin,şımartın.Bunu yapmayı kendini beğenmişlik olarak algılamayın. Bize verilen emanet vücudu sağlıklı düşüncelerle beslemek hepimizin görevi olmalı. Negatif duyguların sebep olduğu strese bağlı kortizon hormonu şişmanlıktan kansere kadar birçok hastalığın başlıca sebebi olabiliyor. Hepimiz çok değerliyiz ve her şeyin en iyisine layığız. Daha mutlu sağlıklı başarılı olmak hepimizin hakkı…

0533 373 81 23