İKİZ ÇOCUKLAR EĞİTİM SÜRECİNDE AYNI MI AYRI SINIFTA MI OLMALI?

İkiz çocuk ebeveyni olmak dışarıdan bakanlar için şans olarak düşünülse de bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir. Tüm çocukların olduğu gibi ikizlerin de bakım zorlukları, onların sevgisiyle unutuluyor fakat aileleri asıl endişelendiren onların yetiştirilmesi konusunda yanlış adım atmaktır. Bu nedenle çoklu gebeliklerde doğumdan itibaren dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır ki bunlardan biri de ileri yıllarda kaçınılmaz olarak yaşanacak olan eğitim hayatında ikizlerin ayrılması mı aynı sınıfa devam etmesi mi sorusudur.

Ne yazık ki bu konuda net bir cevap vermek mümkün değildir (Dinand Webbink et al.), hatta bazı araştırmacılara göre (T J C, Polderman et al.) ayrı sınıflarda veya aynı sınıfta öğrenim görmenin ikizlerin başarısı üzerinde bir etkisi yoktur. Fakat bu konuda yapılmış bilimsel çalışmaların çoğunda rastlanan ortak nokta şudur ki; çocukların birbirlerine ve çevreye olan tutumlarına göre bu karar verilmelidir. Örneğin; kendi aralarında uyumlu görünen ama aslında eşit güç dengesi olmayan, biri baskın diğeri boyun eğen, ikizlerin ayrılması, baskın olmayanın kendi kimliğini oturtabilmesi açısından iyi olacaktır. Ayrıca, ikizler doğduklarından itibaren, kaçınılmaz olarak, çevredekiler tarafından mukayese edilmektedir, bu sebeple bir rekabet duygusu gelişebilir. Rekabetin ölçüsü kaçmadıkça iyi sonuçlar çıkabilir fakat fazlası ikizlerin arasını açacak, mukayese edene karşı olumsuz duygulara yolaçacaktır, hattâ her çocuğun başarılı olduğu alanın farklı olabilmesinden yola çıkarak birinin kendini iyi gösterip diğerinin daha az başarılı olması durumunda ne yaparsa yapsın kardeşine yetişemeyeceğini düşünen taraf, olumsuz davranışlara yönelerek ilgiyi tekrar kazanma yolunu seçebilir ki bu durumda da farklı sınıflarda eğitim alması faydalıdır.

Sonuç olarak; kendi aralarında eşit güç dengesi olan, iyi geçinen ve diğer kişilerle uyumlu iletişimi olan ikizler rahatlıkla iki koşulda da eğitim görebilir, fakat tersi bir durumda ayırmak profesyoneller tarafından önerilebilir. Gözardı edilmemesi gereken bir diğer nokta da bu kararı alırken çocukların fikirlerinin de sorulması, onların da karar sürecinde yeralmasıdır.