Bilgelik Öyküleri
ekremculfa@hotmail.com
SABIR GÖSTERMEK
03/12/2013 Bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermişti… Bahar boyunca bitki kavak ağacına sarılarak boy göstermeye başladı… Yağmurların ve güneşin etkisi ile büyümesini hızla sürdüren kabak, kısa sürede kavak ağacı ile neredeyse aynı boya geldi… Hızla büyümesinden gururlanırken bir gün dayanamayıp kavağa sordu: “sen kaç ayda bu duruma geldin ağaç?” “on yılda” dedi kavak… Kabak çiçeklerini sallayarak güldü… “on yılda mı? Ben neredeyse iki ayda senin boyuna geldim…” Kavak ise kabağın bu sözlerine güldü ve “çok doğru” diye karşılık verdi sadece… Günler günleri kovaladı ve sonbaharın ilk rüzgarları başladığında kabak önce üşümeye başladı, sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar artıkça da aşağıya doğru inmeye… Bu kez biraz da kuşkuyla sordu kavağa… “neler oluyor bana ağaç?”… Kavak sakin bir şekilde yanıtladı kabağı… “Telaşlanmaya gerek yok ölüyorsun”… Kabak hiçbir şey anlamadı sordu “niçin?” diye... Kavak yine sakin sakin yanıtladı… “ çünkü benim on yılda geldiğim yere sen iki ayda gelmeye çalıştın”… Hayatta hepimiz bir yerlere gelmeye çalışırız; iyi kazanmak, iyi bir kariyer edinmek, saygınlık kazanmak gibi pek çok şey hedefleriz. Fakat ilerlemek hep zaman alır. Önümüzde yükselen merdivenlerin hiçbir zaman atlayarak en tepesine ulaşamayız, basamakları çıkmak gerekmektedir. İlerlememiz gereken uzun ve sabır gerektiren bir yol olabilir. Sabırlı olmak güç bir beceridir. Zaman içerisinde öğrenilir. Bir çocuk düşünün eğer parka gitmek istiyorsa o anda gitmek ister, diretir, ağlar…Sonra zamanla her istediğini anında elde edemeyeceğini, beklemeyi , bu sürecin gerekliliği ve faydalarını öğrenir. Yetişkinlikte bu deneyimini çeşitli durumlarda kullanır. Fakat bazen çocuk tarafımız baskın gelebilir. İstediğimiz şeyi “bir an önce” elde etmek isteyebiliriz. Bunun sonucunda sürece değil sonuca odaklanırız . Sürekli kaygılı, tedirgin ve gergin olabilir, fiziksel belirtiler gösterebiliriz. Bu belirtiler de yaşamımızı giderek güçleştirebilir. Hedeflerimizin olması bizi canlı tutarken, bu konuda sabırsızlık yaşamak görüldüğü gibi fiziksel ve psikolojik sağlığımızı olumsuz etkilemektedir. Bu yüzden isteklerimize ilerlerken onların anında olmasını beklememeliyiz. Sonuca odaklanmak yerine sürece odaklanmalı ve basamakları adım adım tırmanmanın zevkine varmalıyız. Böylelikle daha sakin olur ve daha sağlıklı oluruz. Eğer istediğiniz şeylere ulaşmada acele ediyorsanız , yeterli sabrı gösteremiyorsanız ve bu sizin fizyolojik ve psikolojik sağlığınızı etkiliyorsa psikolojik destek almalısınız. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KORKULAR İLE YÜZLEŞMEK - 04/12/2013 |
Bir bilge, bir göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin devamlı olarak gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek susamıştır ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktad |
VAZGEÇMEMEK - 04/12/2013 |
Cemal Reis, elli beş yaşında bir kaptan emeklisi idi ve emekli maaşı ile kıt kanaat geçinirdi. Hiç evlenmediği için, hep sıcak bir yuvanın, ona sevgileri ile hayat verebilecek bir eşin ve evlatların hasreti ile yanıyordu. |
BAKIŞ AÇISI ÖNEMLİDİR - 04/12/2013 |
“Hapishanede günlerini sayan iki mahpus duvara bir delik delerler. Sadece başlarının sığacağı kadar deliği genişlettiklerinde, “Hadi dışarı bir bakalım.” derler. Önce biri başını delikten dışarı uzatır ve ekşimiş bir yüz ifadesiyle “Çok kötü ağabey |
PAYLAŞMAK - 04/12/2013 |
“Üç yaşındaki kızı ve ondan iki yaş büyük oğluyla birlikte uzun bir seyahate çıkmıştı. Yollarda çocuklara meyve, çikolata almak için sık sık durur, her defasında aldıkları şeyleri arka koltukta duran çocuklara uzatırken, kimin eli uzansa; “ al, bunu |
İŞE RUHUNU VERMEK - 04/12/2013 |
Mozart, bulunduğu şehirden uzakta bir konser verecekti. Tüm hazırlıklar tamamlanmıştı ve konser başlamak üzereydi. Mozart konser salonuna girdiğinde salonda sadece on kişi vardı. Salondakiler konserin iptal edilip edilmeyeceğini soruyorlardı. Mozart |
UMUT ETMEK - 04/12/2013 |
İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar verirler. Piknik yerine vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar. Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk yalvarırcasına bakan |
KÜÇÜK YÜREKLER - 04/12/2013 |
Meyveli dondurmaya bayılıyordu. Parası yeter miydi, bilmiyordu ama denemekten ne çıkardı! Pastaneye girdi, masaya gelen bayan garsona bir kâse meyveli dondurmanın ne kadar olduğunu sordu 10 yaşındaki küçük çocuk. ‘‘50 sent’’ diye |
AFFETMEK - 04/12/2013 |
İki arkadaşın yolları çöle düşmüş günün birinde. Bir süre sonra aralarında tartışma çıkmış. Birinin diğerini tokatlamasıyla neticelenmiş bu münakaşa. İncinmiş öbürü ve kuma şöyle yazmış:”Bugün en iyi arkadaşım bana bir tokat attı.”Yürümeye devam et |
DİNLEMEK - 04/12/2013 |
Bir gün bir Kızılderili ve beyaz arkadaşı New York şehrinin merkezinde yürüyordu. O sırada öğle tatili vaktiydi ve caddeler insanlarla doluydu. Sürücüler kornalarını çalıyor, taksi şoförleri müşteri bulmak için köşelerde bağrışıyor, sirenler çalıyord |
Devamı |