Bilgelik Öyküleri
ekremculfa@hotmail.com
PAYLAŞMAK
04/12/2013 “Üç yaşındaki kızı ve ondan iki yaş büyük oğluyla birlikte uzun bir seyahate çıkmıştı. Yollarda çocuklara meyve, çikolata almak için sık sık durur, her defasında aldıkları şeyleri arka koltukta duran çocuklara uzatırken, kimin eli uzansa; “ al, bunu kardeşinle paylaş!” derdi. Bir gün yolun ikiye ayrıldığı bir yerde tereddüde düştü. Sağdaki yolu mu takip etmeleri gerekiyor, soldaki yolu mu derken, eşiyle arasında tartışma çıktı. Direksiyonun başında o oturduğu için gaza bastı ve kendi dediği istikamette yola devam etti. Eşi onun bu hareketine çok içerledi, suratını astı ve başını yana çevirip onunla hiç konuşmadı. Aralarındaki gerginliği anlamış olacak ki, küçük kızları arkadan uzanıp annesini öptü ve dedi ki: “al anneciğim, bunu babamla paylaş!” Biz insanlar tek başına yaşayabilen varlıklar değiliz. Sosyal olma, bir gruba ait olma gibi ihtiyaçlarımız var ; hayatta kalmak ve daha kaliteli yaşamak için başkalarına ihtiyacımız var. Başkalarıyla bir arada olmak ise her zaman çok kolay olmayabilir; bir takım gereklilikleri yerine getirmek önemlidir. Bunlardan bir tanesi de paylaşmaktır. Çocukluğumuzdan beri duyduğumuz ve belki de çocuklarımıza öğretmeye çalıştığımız bir değerdir. Peki neyi paylaşmak ? O kadar çok şey var ki paylaşılacak; maddi değerler, düşünceler, anılar, duygular…. Ve paylaştıkça görürürüz ki olumlu olanlar daha çok çoğalır; olumsuz olanların ise acısı hafifler. Hiçbir şeyi paylaşmamak ise cimriliği doğurur; duygularını ifade etmede, başkalarına destek sağlamada ve en önemlisi kendine yardım etmede cimrilik... Her insan zor dönemler yaşamış olabilir. Kimileri neler yaşadığını anlatmaktan, duygularını paylaşmaktan çekinir. Her zorluğun kendisi üzerinden gelmeye çalışır. Bunun sonucunda yaşadığı güçlükler daha da artar; fakat paylaştığında karşı taraftan hissettiği sıcaklık ve empatiyle sıkıntısı hafifler, başka bakış açılarına açık olur. Bunun için paylaşılacak kişi ve onun tutumu ve tarzı çok önemlidir. Herkes aynı desteği ve ilgiyi sağlamayabilir. Bunun için uzmanlardan yardım almak daha etkilidir. Eğer siz de yaşadıklarınızı paylaşmak konusunda sıkıntı yaşıyorsanız psikolojik destek alabilirsiniz. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
VAZGEÇMEMEK - 04/12/2013 |
Cemal Reis, elli beş yaşında bir kaptan emeklisi idi ve emekli maaşı ile kıt kanaat geçinirdi. Hiç evlenmediği için, hep sıcak bir yuvanın, ona sevgileri ile hayat verebilecek bir eşin ve evlatların hasreti ile yanıyordu. |
HIZLI YAŞAMAK - 04/12/2013 |
Genç ve başarılı bir yönetici, yeni Jaguar'ıyla bir mahalleden hızlı bir şekilde geçiyordu. Parketmiş arabaların arasından yola aniden çıkabilecek çocuklara dikkat ediyordu ve bir şey gördüğünü sanarak yavaşladı. Arabayla caddeden yava |
KORKULAR İLE YÜZLEŞMEK - 04/12/2013 |
Bir bilge, bir göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin devamlı olarak gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek susamıştır ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktad |
BAKIŞ AÇISI ÖNEMLİDİR - 04/12/2013 |
“Hapishanede günlerini sayan iki mahpus duvara bir delik delerler. Sadece başlarının sığacağı kadar deliği genişlettiklerinde, “Hadi dışarı bir bakalım.” derler. Önce biri başını delikten dışarı uzatır ve ekşimiş bir yüz ifadesiyle “Çok kötü ağabey |
AFFETMEK - 04/12/2013 |
İki arkadaşın yolları çöle düşmüş günün birinde. Bir süre sonra aralarında tartışma çıkmış. Birinin diğerini tokatlamasıyla neticelenmiş bu münakaşa. İncinmiş öbürü ve kuma şöyle yazmış:”Bugün en iyi arkadaşım bana bir tokat attı.”Yürümeye devam et |
İŞE RUHUNU VERMEK - 04/12/2013 |
Mozart, bulunduğu şehirden uzakta bir konser verecekti. Tüm hazırlıklar tamamlanmıştı ve konser başlamak üzereydi. Mozart konser salonuna girdiğinde salonda sadece on kişi vardı. Salondakiler konserin iptal edilip edilmeyeceğini soruyorlardı. Mozart |
UMUT ETMEK - 04/12/2013 |
İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar verirler. Piknik yerine vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar. Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk yalvarırcasına bakan |
KÜÇÜK YÜREKLER - 04/12/2013 |
Meyveli dondurmaya bayılıyordu. Parası yeter miydi, bilmiyordu ama denemekten ne çıkardı! Pastaneye girdi, masaya gelen bayan garsona bir kâse meyveli dondurmanın ne kadar olduğunu sordu 10 yaşındaki küçük çocuk. ‘‘50 sent’’ diye |
DİNLEMEK - 04/12/2013 |
Bir gün bir Kızılderili ve beyaz arkadaşı New York şehrinin merkezinde yürüyordu. O sırada öğle tatili vaktiydi ve caddeler insanlarla doluydu. Sürücüler kornalarını çalıyor, taksi şoförleri müşteri bulmak için köşelerde bağrışıyor, sirenler çalıyord |
Devamı |