Uzman Klinik Psikolog Pedagog Betül Baltacı 0533 373 81 23
betuel@baltaci.org
Sanal dünyada çocuklarımız fazla yalnız kalmasın!
27/02/2014 Sanal dünyada çocuklarımız fazla yalnız kalmasın! Artık bilgisayarlar, internet, akıllı telefonlar ve buna bağlı olarak internet hayatımızın bir vazgeçilmezi haline gelmiştir. Elbette bize getirdiği kolaylıklar ve hayatımıza kattığı iletişim hızı tartışılmazdır, ama bütün bu pozitif yanlarının yani sıra, özellikle çocuklarımızın daha dikkatli ve gözetim altında internete girmeleri uzmanlar tarafından önerilmektedir. Neden mi? Bu durumu psikolojik olarak ele almadan önce, fizyolojik olarak değerlendirmemiz daha uygun olacaktır. Bilgisayarın ve internetin hayatımızdaki en olumsuz etkisi hiç şüphesiz bizi hareketsiz hale getirmesidir. Uzun zaman bilgisayar başında oturan ya da sürekli akıllı telefonla meşgul olan çocuklarımızda bir süre sonra yeme bozuklukları ve buna bağlı olarak kilo sorunları başladığını göreceksiniz. Ayrıca boyun kaslarında, omuzlarda, belde ve gözde ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Bu aslında fizyolojik olarak başlayan durumun zamanla psikolojik sorunlara dönüşeceğinin sinyalidir. Sürekli evde internetle haşir neşir olan bir çocuk çok fazla sosyal aktivitelere katılmayacak buna ihtiyaç da duymayacaktır. Sporla uğraşı gibi, arkadaşlarla bir hafta sonunu beraber geçirme gibi istekleri de azalacaktır. Ne yapmalı? Çocuk eğitiminin en önemli unsura olan çocuğumuzla iletişim burada yine çok önemlidir. Onlarla birlikte bir saat belirleyin, elbette esnek davranabilirsiniz ama öneriler ilkokul öğrencileri için günde 30 dakika, 10 - 13 yas arası için 60 dakika, 13 yas üzeri için de 90 dakika olarak belirlenmiştir. Eğer çocuğunuz günde ortalama 90 dakikadan fazla internette zaman geçiriyorsa, beraber başka aktiviteler arayıp çocuğunuzu onun isteği doğrultusunda yönlendirebilirsiniz. Maddi külfet durumunda çocuğunuzun sizinle bir parkta gezmesi ya da evde birlikte yapılan bir kek de çocuğunuzun hareketsiz bir şekilde bilgisayar başında oturmasından çok daha iyi olacak, ayrıca sizinle olan iletişimini de güçlendirecektir. Sosyal paylaşım sitelerine dikkat! Sanal âlemin bir başka vazgeçilmezi de hiç şüphesiz ki sosyal paylaşım siteleridir. Peki, ama bu sitelere kaç yaşında izin vermeliyiz? Günümüzde en yaygın sosyal paylaşım sitesi olan facebook kullanımı uzmanlar tarafından 13 yaş olarak sınırlandırılmaktadır. Bunun nedeni, bu tür sitelerin aslında yetişkinlere yönelik olması ve en büyük dezavantajının da kullanıcıya ait her türlü bilgiyi içermesidir. Bu durumda çocuklarımızın bilinçsizce kullanmış oldukları fotoğraflar çocuk istismarcılarının ve tacizcilerinin hedefi olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Buna bağlı olarak eğer çocuğunuz 13 yaşın üstünde ve bir sosyal medya hesabı varsa kullanımını takip etmeli ve aktivitelerine dikkat edilmelidir. Ayrıca günümüzdeki yaygın bulgular bu tür internet kullanımlarının „internet bağımlılığını“ arttırdığı yönündedir. İnternet bağımlılığının ciddi psikolojik sorunlara neden olduğunu görmekteyiz. Özellikle depresyon başta olmak üzere, dikkat bozukluğu, uyarı kontrol bozukluğu ve sosyal fobiler sıkça görülenler arasındadır. Aşamadığınız sorunlar için mutlaka uzman klinik psikoloğa başvurunuz. Betül Baltacı Uzman Klinik Psikolog Tel: 0537 490 7463 ve |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Mutluluğun sırrı - 09/04/2014 |
Yaşlı, tonton bir çift düşünün, elele saygı ve sevgi dolu bir konuşma içerisinde. Herkesin gıpta ile baktığı ve yıllar sonra bile bu heyecanlarına anlam veremediği… |
Yeme Bozuklukları - 26/03/2014 |
Günümüzde yeme bozuklukları artmaktadır. En sık görülenler ise Anoreksiya Nervosa ve Bulimia Nervozadır. Özellikle genç bayanlarda görülme olasılığı daha yüksektir. Yeme bozukluklarının üç belirtisi vardır |
Yetişkinlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite - 12/03/2014 |
DEHB yani Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu tıbbi bir tanıdır. Çocuklukta başlayan bu rahatsızlık erişkin dönemde de belirgin yakınmalarla devam etmektedir. |
Çocuklarda ve ergenlerde görülen psikolojik rahatsızlıklar - 12/03/2014 |
Günümüzde psikolojik rahatsızlıkların görülme yaşı çocuk yaşlara kadar inmektedir. |
Çocuklarda ayrılma korkusu - 28/02/2014 |
Ayrılma korkusu hemen hemen her çocukta görülmektedir. Sevdikleri ve güvendikleri kişiden uzaklaştıklarında bu duruma ağlayarak tepki gösterirler. |
Depresyon nedir, nasıl bir tedavi uygulanmalıdır? - 27/02/2014 |
“Depresyondayım” sözünü artık duymayan kalmamıştır muhtemelen, çünkü günümüzde depresyona giren kişilerin sayısı her gün artmaktadır. |
Takıntı nedir? - 27/02/2014 |
Obsesif- kompulsif bozukluklar, yani halk arasında bilinen ismi ile takıntılar son dönemlerde sıkça görülmektedir. |
Çocuklarda sınav kaygısı - 27/02/2014 |
Çocuğunuz sıklıkla gerginse, okula gitmek, ders çalışmak kendisine zor geliyor ve o sürekli ders çalışmayı erteliyorsa, sınavlarına çalışmasına rağmen büyük bir korku ve endişe ile sınava giriyor, mide bulantılarından, huzursuzluklardan ve iştahsızlı |
Ergenlerle iletişimin önemi - 27/02/2014 |
Ergenlik dönemi daha erken yaşlarda başlayıp, şartlara bağlı olarak daha ileri yaşlara kadar sürmektedir. |
Devamı |